
Kullanıcıların girdiği bilgileri veri giriş ünitesine alan, işlem ünitesi ile girilen bilgileri işleyen, elde ettiği sonuçları kendi içinde saklayabilen ve işlenen verilerin sonuçlarını istenildiğinde çıkış ünitesi ile kullanıcıya çıktı olarak verebilen elektronik bir cihazdır. Kısaca bilgisayar kendisine işlediğimiz bilgileri istediğimizde saklayabilen, istediğimizde geri verebilen cihaza denir.
Bilgisayarın Tarihçesi
Geçmişte bilgisayar olarak bilinen birçok aygıt günümüz ölçütlerine göre bu tanımı hak etmemektedirler. Başlangıçta bilgisayar sözcüğü hesaplama sürecini kolaylaştıran nesnelere verilen bir ad konumundaydı. Bu ilk dönemin bilgisayar örnekleri arasında sayı boncuğu (abaküs) ve Antikitera Makinesi (M.Ö 150- M.Ö100) sayılabilir. Yüzyıllar sonra, Orta Çağ sonundaki yeni bilimsel keşifler ışığında, Avrupalı mühendisler tarafından geliştirilen bir dizi makinesel hesaplama aygıtlarının ilki ise, Wilhelm Schickard'a (1623) aittir.
Ancak, yazılımlanabilir (veya kurulabilir) olmamaları nedeniyle bu aygıtların hiçbiri günümüz bilgisayar tanımına uymamaktadır. 1801 yılında Joseph Marie Jacquard'ın dokuma tezgâhındaki işlemi otomatikleştirmek adına ürettiği delikli kartlar ise bilgisayarların gelişme sürecindeki, kısıtlı da olsa, ilk yazılımlanabilme (kurulabilme) izlerinden sayılır. Kullanıcının sağladığı bu kartlar sayesinde, dokuma tezgâhı kart üzerindeki delikler ile tarif edilen çizime işleyişini uyarlayabiliyordu.
Вir delikli kart
1837 yılında Charles Babbage, adını Analytical Engine (çözümlemeli veya analitik makine) koyduğu, ilk tam yazılımlanabilir makinesel bilgisayarı kavramsallaştırıp tasarladı. Ancak parasal nedenler ve üzerindeki çalışmalarının sonlanamaması nedeniyle bu makineyi geliştiremedi.
Delikli kartların ilk büyük ölçekli kullanımı ise Herman Hollerith tarafından, 1890 yılında muhasebe işlemlerinde kullanılmak üzere tasarlanan hesap makinesidir. Hollerith'in o dönemde bağlı olduğu işletme ise sonraki yıllarda küresel bilgisayar devine dönüşecek IBM'dir. 19. yüzyılın sonlarına varıldığında, gelecek yıllarda bilişim donanım ve kuramlarının gelişimine büyük katkıda bulunacak uygulayımlar (teknolojiler) ortaya çıkmaya başlamıştılar: delikli kartlar, Boole cebiri, boşluk tüpleri ve teletip aygıtları.
20. yüzyılın ilk yarısında ise, birçok bilimsel gereksinim, gittikçe karmaşıklaşan örneksel (analog) bilgisayarlar ile giderildiler. Ancak günümüz bilgisayarlarının yanılmazlık düzeyinden hâlâ uzaktılar.
1930'lar ve 1940'lar boyunca bilgisayar uygulayımı gelişmeye devam etti, ve sayısal elektronik bilgisayarın ortaya çıkışı ancak elektronik devrelerinin buluşundan (1937) sonra gerçekleşebildi. Bu dönemin önemli çalışmaları arasında aşağıdakiler sayılabilir:
ENİAC, von Neumann mimarisini uygulayan ilk bilgisayarlardandır.
Konrad Zuse'nin "Z makineleri". Z3 (1941) ikili sayı tabanına dayalı işleyip, gerçel sayılar ile işlem yapabilen ilk makinedir. 1998 yılında Z3'ün Turing uyumlu olduğu kanıtlanmış ve böylece ilk bilgisayar unvanını edinmiştir.
Atanasoff-Berry Bilgisayarı (1941) boşluk tüplerine dayalı olup, ikili sayı tabanının yanı sıra, sığaç tabanlı bellek donanımına sâhipti.
İngiliz yapımı Colossus bilgisayarı (1944), kısıtlı yazılımlanabilirliğine (kurulabilirliğine) karşın, binlerce tüp kullanımının yeterince güvenilir bir sonuç verebileceğini göstermiştir. II. Dünya Savaşı'nda Alman silahlı kuvvetlerinin gizli iletişimlerini çözümlemek için kullanılmıştır.
Harvard Mark I (1944), kısıtlı kurulabilirliğe sahip bir bilgisayar.
ABD Ordusu tarafından geliştirilen ENIAC (1946), onluk sayı tabanına dayalı olup ilk genel kullanım amaçlı elektronik bilgisayar unvanına sahiptir.
ENIAC'ın olumsuz yanlarını saptayan geliştiricileri, daha esnek ve zarif bir çözüm üzerinde çalışıp, artık saklı yazılım mimarisi veya daha çok von Neumann mimarisi olarak tanınan tasarımı önerdiler. Bu tasarımdan ilk olarak John von Neumann (1945) yılında gerçekleştirdiği bir yayında söz etmesinden sonra, bu mimariye dayalı olarak geliştirilen bilgisayarlardan ilki Birleşik Krallık'ta tamamlandı (SSEM). Aynı mimariye bir yıl sonra kavuşan ENIAC'a ise EDVAC adı verildi.
Günümüz bilgisayarlarının neredeyse tamamının bu mimariye uyumlu duruma gelmesi ile bilgisayar sözcüğünün tanımı olarak da kullanılmaktadır. Dolayısıyla bu tanıma göre geçmişteki aygıtlar bilgisayar olarak sayılmasalar da, tarihsel bağlamda yine de o biçimde anılmaktadırlar. Her ne kadar 1940'lardan bu yana bilgisayar uygulayımı köklü değişiklikler geçirmiş olsa da, çoğunluğu von Neumann mimarisine sadık kalmıştır.
1980'lerde Bir IBM PC
Boşluk tüpüne dayalı bilgisayarlar 1950'ler boyunca kullanımda kaldıktan sonra, 1960'larda daha hızlı ve ucuz olan geçirgeç (transistör) tabanlı bilgisayarlar yaygınlık kazandı. Bu etkenlerin sonucunda bilgisayarların daha önce görülmemiş bir düzeyde toplu üretimine geçirildi. 1970'lere varıldığında tümleşik devre uygulayımı ve Intel 4004 gibi mikroişlemcilerin geliştirilmesi sayesinde bir kez daha büyük bir başarım ve güvenilirlik artışının yanı sıra, maliyet düşüşü de yaşandı. 1980'lerde artık bilgisayarlar, çamaşır makinesi gibi günlük hayat kullanımındaki birçok makinesel aygıtın denetleyici donanımlarındaki yerlerini almaya başlamışlardı. Yine aynı dönemde, kişisel bilgisayarlar yaygınlık kazanıyorlardı. Son olarak 1990'lardaki Internet'in gelişimi ile de bilgisayarlar televizyon ve telefon gibi alışılmış birer aygıt hâline gelmişlerdir.
Tarihçe:
• Abaküs: M.Ö. 1000 yıllarında Çinliler tarafından kullanılmaya başlanmıştır.
• Paskal Makinası: 1642 yılında Blaise Pascal tarafından toplama-çıkarma işlemini
yapan ilk mekanik bilgisayar.
• Leibniz Çarkı: 1670 yılında Wilhelm Leibniz Pascal dört işlem ve karekök hesaplayan makinayı
icat etti.
• Fark Makinası: 1842 yılında Charles Babbage kamaşık problemleri çözebilen Fark makinasını
icat etti.
• İkili Sayı Sistemi: 1854 te George Boole bilgisayarda veri işleyişinin temel mantığı olan ikili
sayı sistemini oluşturdu. Yani 0 ve 1 i.
• MARK 1 : 1937 yılında ilk elektro-mekanik bilgisayar Howard Aiken ve Browne tarafından
geliştirildi.
• ENIAC: 1946 yılında Pensilvanya Üniversitesinde icat edilen ilk sayısal elektronik bilgisayardır.
Tarihteki ilk bilgisayar olarak kabul edilir. ENIAC; 150KW gücünde ve 50 ton ağırlığında 167 m2
yer kaplıyordu.
• UNIVAC: 1951 yılında ilk ticari amaçlı olarak geliştirilen bilgisayar.
• IBM 7090: 1958 yılında üretilen ilk transistörlü bilgisayar modeli.
• 1964 yılında ilk birleşik devreli bilgisayarlar oluşturuldu.
• 1977 yılında Steve Jobs ve Steve Wozniac Apple II yi geliştirdiler.
• 1981 yılında ilk kişisel bilgisayarlar(Personal Computer-PC) oluşturuldu.
Bilgisayar Çeşitleri
1 Masaüstü Bilgisayarlar (Desktop)
Monitor, kasa, klavye, mouse ve çevre birimlerden oluşan sistemdir. Günümüzde en çok tercih edilen bilgisayar çeşididir. Çok tercih edilmesinin nedeni güncellenebilirliğinin kolay olması ve fiyatının diğer bilgisayar çeşitlerine göre daha uygun olmasıdır.
2 Dizüstü Bilgisayarlar (Laptop)
Diz üstünde taşınabilen, masaüstü bilgisayarlara oranla daha küçük olan bilgisayar çeşitleridir. Notebooklardan daha büyüktür, fakat ülkemizde Notebook ve Laptop aynı tür bilgisayarlar için kullanılmaktadır. Teknolojinin gelişmesiyle boyutları küçülmeye başlayan bu bilgisayarlar, performans ve işlevsellik bakımından gün geçtikçe gelişim göstermektedir. Laptop alırken ihtiyaçlarınızı karşılayıp karşılamadığına dikkat etmek gerekir.
3 Cep Bilgisayarları (Palm Ve Pocketpc)
Evde veya ofiste hazırladığımız dosyaları günlük hayatta her yerde, bir cep telefonu gibi kolayca işlem yapmak için kullanmak istiyorsak o zaman bir el bilgisayarına ihtiyacımız olacaktır. Adında anlaşıldığı üzere bunlar el ve cep bilgisayarlarıdır ve rahatlıkla taşınabilir. PocketPc'lerin çok yüksek sistem ihtiyaçları, donanım çeşitliliği ve yüksek fiyatları onlar için bir dezavantajdır. Palm'lerde ise düşük işlemci hızları, düşük sistem ihtiyaçları ve sonuç olarak çok uzun batarya ömrü ve uzun süredir geliştirilen bir platform olmanın getirdiği geniş yazılım imkanları bulunmaktadır.
Bilgisayarlar Hangi Alanlarda Kullanılır?
• Hesaplama ve analiz gerektiren tüm işlerde (mühendislik ve mimaride)
• Bilimsel araştırmalarda
• Eğitimde (Üniversiteler, lise ve ilköğretimde)
• Rezarvasyon ve barkot sistemlerinde, marketlerde, alışveriş merkezlerinde
• Fotoğrafçılıkta
• Tarımda
• Orduda, poliste ve güvenlik sistemlerinde
• Haberleşmede
• Veri yığınlığı bulunan işlerde(nüfus idaresi, bankacılık, muhasebe)
• Tasarımda, tekstilde
• Basım yayında (kitap, broşür, gazete, dergi ve matbaa işleri)
• Güzel sanatlarda
• Tıp ve biyoloji alanlarında (hasta takibi, hastalığın teşhis ve tedavisinde)
• Ticari alanda (müşteri hesap takipleri, depo ve stok kontrollerinde)
• Maliyede
• Sanayide
Bilgisayar Kullanırken Alınması Gereken Güvenlik Önlemleri Nelerdir?
• Topraklı priz kullanılmalı,
• Voltaj düşmelerine karşı kesintisiz güç kaynağı(UPS) kullanılmalı,
• Bilgisayar, işletim sisteminde verilen yönergelere uygun olarak açılıp kapatılmalı,
• Ortam temiz ve havadar olmalı, nemli olmamalı,
• Manyetik alan oluşturacak cihazlardan uzak tutulmalı,
• Bilgisayar işlem yaptığı sırada kapatılmamasına özen gösterilmeli ve tüm programlar kapatıldıktan sonra bilgisayar kapatılmalı,
• Gereksiz bilgiler silinerek kapasite rahatlatılmalıdır,
• Bilgisayar başında yeme-içme yapılmamalıdır,
• Sağlığınız açısından uzun süre bilgisayar başında bulunmayıp, ara sıra başka işlerle meşgul olunmalıdır,
Bilgisayar Verileri Nasıl İşler?
Bilgisayarda veriler ikili sayı sistemine göre işlenir. İkili sayı sistemi "0" ve "1" rakamlarından oluşur. Bu sistem bilgisayarda farklı voltaj seviyeleri ile ifade edilir. Bilgisayarın 8 voltluk bir gerilim kullandığını kabul edersek,
devrede 8 Volt varsa, mantıksal "1", 0 volt varsa mantıksal "0" bilgisini ifade ettiğini söyleyebiliriz. Mantıksal "1" durumunu ışığın açık durumuna, "0" durumunu ise ışığın kapalı olması durumuna benzetebiliriz. Bilgisayar bilgileri 0 ve 1 olarak kaydeder. 0 ve 1'lerin her birine bit denir. Bilgisayar bitlerden müteşekkil bir yapıda çalışır. 8 bitin bir araya gelmesi ile oluşan anlamlı bilgiye byte (bayt) denir. Her bir byte ise gerçekte bir karakteri, anlamlı bir bilgiyi oluşturur.
Yorumlar
Yorum Gönder