
Evlerinin, kendi istekleri dışında zorla yıkıldığını ve bunun karşılığında 38 bin TL ödenek aldıklarını aktaran Ak ailesi, verilen para ile herhangi bir ev sahibi olamadıklarını ve 18 nüfus ile Lalebey Mahallesi'nin Talus Sokağı'nda yaşam mücadelesi verdiklerini dile getirdiler.
Konuyla ilgili Sur Kaymakamlığına ve Diyarbakır Valiliğine başvuruda bulunduklarına ancak mağduriyetlerine kimsenin kulak asmadığına dikkat çeken Ak ailesi, tek isteklerinin yaklaşan kış aylarında başlarını sokabilecekleri bir ev olduğunu ifade ediyor.
4 gün önce polis ve zabıta ekiplerinin çadırlarını yıkarak eşyalarını da sokağa attıklarını ve bu yüzden sokakta yaşamaya mahkûm edildiklerini söyleyen Ak ailesi, yaşanan mağduriyetilerini İlke Haber Ajansı (İLKHA)'ya anlattı.
"Polis ve zabıta ekipleri eşyalarımızı elleriyle sokağın ortasına attılar"
2 yıldan beri çadırda yaşadığını ancak 4 gün önce polis ve zabıta ekiplerince çadırlarının yıkılıp eşyalarının da sokağa atıldığını söyleyen baba Mehmet Ak, "2 yıl önce burada bir dairem ve dükkânım vardı. Yıktılar ve bana verdikleri para 38 bin TL paraydı. 38 bin TL'ye bir şey gelmez dedim ve kalktım, burada çadır kurdum. 2 yıldan fazla çadırda yaşadım. Ondan sonra 4 gün önce geldiler çadırımı da yıktılar, kaldırdılar. Kaymakamlığa ve valiliğe gittim, kapıyı açmadılar. Kapıyı bize açan olmadı. Müteahhit, sonuna kadar arkamda duracağını ve kimsenin beni buradan kaldırma hakkına sahip olamadığını söyledi. Ama 4 gün önce hükümet geldi ve beni kaldırdı. Polis ve zabıta beraber geldiler. Eşyalarımızı kendi elleriyle sokağın ortasına attılar." dedi.
"Sadece başımızı sokacağımız bir yer istiyoruz"
Tek isteklerinin sadece başımızı sokabilecekleri bir yer olduğunu söyleyen Ak, "Ölene kadar burada kalacağım. Hükümet bize destek çıksın. Ben, fazla bir şey istemiyorum. Sadece başımızı sokacağımız bir yer istiyoruz. Gelsinler bana bir ev alsınlar, alamıyorlarsa ben de onlara arka çıkayım imkânım ölçüsünde. Bana vermişler 38 bin TL. Ben bu parayla ne yapabilirim ki. TOKİ'de ev alan 160-200 bin TL borç altına girdi. 18 nüfusu besliyorum ve bir oğlum cezaevinde. 3 oğlum kiracıdırlar ve her üçünün kirasını da ben ödüyorum. Burada hurdacılık işi yapıp onların kiralarını veriyordum, onu da elimden aldılar. Elim boş, böylece kalmışım, oturmuşum yerimde." ifadelerini kullandı.
"Mağdur durumdayım"
Sokakta yaşamanın getirdiği zorluklara dikkat çeken Ak, mağdur olduklarını ve yetkililerden yardım beklediklerini söyledi.
Ak, "2 aydır banyo yapamıyorum. Bayanlar da oğullarımın evine gidip banyo yapıyorlardı. Artık oğullarımın hanımları da bırakmıyor banyo yapsınlar. Ben, sokakta kalmışım ve Cumhurbaşkanımızdan bir destek istiyoruz. Kaymakamlık ve Valilik'e gittim, 'gıda yardımı yaparız' dediler. Ben ne yapayım gıda yardımına, sokakta kaldıktan sonra. Ben başımı sokabileceğim bir yer arıyorum. 38-60-70 bin TL'ye bir ev alınamıyor. Bana bir destek çıksınlar, ben çoluk çocuğumu bir eve bırakayım. Mağdur durumdayım. Bana destek çıkmasalar vallahi kışın donsam dahi ben burada kalacağım. Şu an bizi duymuyorlar ama yarın öbür gün seçimler yaklaşıyor ve oy için gelecekler. 200 oyumuz var, onları da kaybedecekler." diyerek yaşanan duruma tepki gösterdi.
"Bir ailenin dışarıda yaşaması kadar kötü bir şey yok"
"2 yıldır elimiz kolumuz bağlı durumdayız. Evimizi vermedik ama bizden aldılar. Zorla evimizi yıkıp, bizi sokağa attılar." diyen Mevlüde Ak ise "2 yıldır çadırda yaşıyorduk. 4 gündür bizi çadırdan da çıkardılar ve dışarda yaşıyoruz. Bir ailenin dışarıda yaşaması kadar kötü bir şey yok. Çok zordur. Geceleri uyuyamıyoruz ve korkuyoruz. Rüzgâr esiyor ve gecenin bin bir kötülüğü var. Soytarısı, içkicisi, balecisi her şeyi var. Bu yüzden kimimiz uyuyor kimimiz de nöbet tutuyoruz. Kızım nöbet tutuyor, ben kalkınca o uyuyor ve ben nöbet tutuyorum. Evimizi zorla bizden aldılar, yıktılar ve 38 bin TL verdiler. Bu parayla ev alınabiliyor mu? Kiraya da gitsek zaten bu nüfusla kimse bize ev vermiyor. Bu durumdayız ve devlet büyüklerimizden yardım bekliyoruz." diyerek yaşadıkları mağduriyeti dile getirdi.
Ak ailesinin komşularından Naşit Akın da "50 yıldır burada yaşıyorum ve bu ailenin mağduriyetine şahidim. Bu aile için çok üzülüyoruz ve içimiz parçalanıyor. Ne yapacağımızı bilmiyoruz." şeklinde konuştu.
İLKHA
Yorumlar
Yorum Gönder